Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun durması veya ciddi şekilde azalmasıyla karakterize edilen bir uyku bozukluğudur. Uyku sırasında nefes alma süresi 20 saniyeden daha uzun süre durduğunda bu durum uyku apnesi olarak tanımlanır. Bu durum kanda oksijen seviyelerinin düşmesine ve karbondioksit seviyelerinin yükselmesine yol açar. Uyku apnesinin nedenleri genellikle solunum yollarındaki tıkanıklıklar veya merkezi sinir sistemi ile ilgili problemler olabilir. Bazen her iki faktör de apnenin oluşumuna katkıda bulunabilir. Uyku apnesi belirtileri arasında aşırı sinirlilik, horlama, sabah baş ağrıları, konsantrasyon eksikliği gibi durumlar yer alır. Bu tür belirtiler yaşayan bireylerin hemen önlem alması gerekmektedir, aksi takdirde ciddi sağlık sorunları veya ani ölüm riski ortaya çıkabilir. Uyku apnesi, hastanın kendisi tarafından fark edilmeyebilir; genellikle hasta yakınları tarafından fark edilir. Bu nedenle uyku apnesi son derece sinsi bir rahatsızlık olarak kabul edilir ve acilen tedavi edilmelidir. Tedavi edilmemesi durumunda düzensiz kalp atışları, felç ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, bu durum günlük yaşamda verimsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle kazalara ve sosyal sorunlara neden olabilir.

Uyku apnesi toplumda yaygın bir rahatsızlıktır ve şu gruplarda daha sık görülür:

Özellikle çocuklarda bademcik ve geniz eti sorunları uyku apnesine yol açabilir. Erkeklerde uyku apnesi kadınlara göre biraz daha yaygındır.

Düzensiz Solunum: Uyku apnesinin en belirgin belirtisi, uykuda solunum duraklamaları, iç çekmeler ve horlamadır. Bu solunum düzensizlikleri, sağlıklı bireylerdeki horlamadan farklıdır. Normalde kişiler sırtüstü yatarken horlarken, uyku apnesi olanlar her pozisyonda horlayabilirler. Ayrıca, uykuda sürekli el ve kol hareketleri yaparak huzursuzluklarını belli ederler.

Uykuda Solunum Durması: Uyku apnesi olan bireylerde uzun süreli solunum durmaları görülür. Bu süreç bazen dakikalarca devam edebilir ve oksijen yetmezliği ile uyku düzensizliği sorunlarına yol açar.

Gündüz Aşırı Uyku İsteği: Gece uykusunu alamayan kişiler, gündüz sürekli yorgun ve uykulu olabilirler. Özellikle araç kullanan kişiler için bu durum ciddi bir risk oluşturur. Uyku apnesi olanlar, diğer bireylere göre 8 kat daha fazla kaza yapma riski taşırlar. Yorgunluk hissi ve konsantrasyon bozukluğu da bu duruma eşlik eder.

Diğer Belirtiler: Uyku apnesi belirtileri arasında bacaklarda şişme, idrarın koyu renkte olması, uykuda terleme, mide yanması ve göğüste sıkışıklık hissi yer alabilir.

Uyku apnesi tanısı, hastalara laboratuvar ortamında yapılan uyku çalışması adı verilen tetkiklerle konur. Poligrafik tetkik adı verilen incelemelerle hastaya kesin tanı konulabilir. Bu tetkik sırasında uykudaki parametreler kaydedilir. Uyku kalitesi, beyin aktivitesi, uyku yapısı ve uyku bozuklukları test aracılığıyla belirlenebilir. Uykudaki solunum hareketleri, oksijen miktarı, EKG kayıtları, kalp atım ritmi ve vücut fonksiyonları değerlendirilir. Gerekiyorsa alınan sonuçlara göre acilen tedavi programı yapılır.

Uyku apnesi olan bireylerde hipertansiyon riski yüksektir. Uykuda solunum güçlüğüne gürültülü horlama eşlik eder. Hastaların kalp atışlarında düzensizlik, kalp büyümesi sorunu olabilir. Sıkça idrara çıkma, uykuda terleme, huzursuz uyku uyuma ve uykusuzluk sorunu görülür. Hastalar sabahları yorgun uyanır ve kilo alma eğilimleri yüksek olur. Gündüzleri uyuklama sorunu yaşarlar. Davranış bozukluğu ve depresyon belirtileri ortaya çıkabilir. Bunların dışında cinsel isteksizlik, kemik erimesi, baş ağrısı ve sabahları ağız kuruluğu görülebilir. Sindirim sisteminde de sorunlar yaşanır; özellikle mide yanması ve mide huzursuzluğu görülür. Ayrıca, uyku apnesi olan kişiler şeker hastalığına daha yatkın olur. Kalp krizi geçirme ve felç olma riskleri fazladır. Akciğer damarlarındaki basınç oranı yükselir. Bu nedenlerle uyku apnesinin acilen tedavi edilmesi gerekir.